Şanlıurfa’nın
yakın çevresinde hayvancılık için bulunmaz derecede verimli olan, büyük
alanlara sahip mera diye bilinen alanlar geçtiğimiz birkaç ay içerisinde Çevre,
Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına bağlı Toplu Konut İdaresi’nin (TOKİ)
talebiyle Tapu ve Kadastro Müdürlüğü tarafından sessiz sedasız arsaya çevrildi.
Bu meralar
içerisinde Kuşluca-Gölpınar-Hamurkesen-Uzuncuk-Akziyaret-İçkara gibi birçok
köyün faydalandığı 11 milyon 676 bin metrekarelik alana sahip, ortalama 850
rakımlı, birçok endemik bitkiye ev sahipliği yapan 248 parsel numaralı Kuşluca
merası bulunuyor. 6 kilometre uzunluğunda düz ve yüksek bir araziye sahip bu
meradan faydalanabilmek için çevresindeki köyler uzun yıllar birbirleriyle çekişme
içindeydi.
Aynı şekilde Günışığı Tepesi olarak bilinen,
bir kısmı Yarımtepede’ki 481 bin 800 metrekarelik 126 nolu parsel, Günışığı’ndaki
648 bin 750 metrekarelik 73 nolu parsel, Horzum’daki 718 bin 047 metrekarelik
297 nolu parselleri kapsayan toplam 1 milyon 848 bin metrekarelik 880 rakımlı
alan sessiz sedasız arsa ve ham toprak adını alarak mera vasfını kaybetti.
Yine 940
rakımlı, birçok endemik bitkiye sahip, Şanlıurfa’nın en verimli merası olan
Kaşmer Dağı da arsaya çevrilme işinden nasibini aldı. Kırsal Demircik
Mahallesinden 1 milyon 776 bin metrekarelik 126 ada 170 nolu parsel, Aşık Mahallesinden
1 milyon 620 bin metrekarelik 792 nolu parsel, Otlukalan Mahallesinden 3 milyon
361 bin metrekarelik 111 ada 63 nolu parsel olmak üzere mera diye bilinen
alanlar arsaya dönüştürüldü.
HAYVANCILIK
İÇİN VAZGEÇİLMEZ ALANLAR
Meralar
hayvancılık için vazgeçilmez alanlar olarak biliniyor. Köçer ya da göçer adı
verilen hayvan yetiştiricileri, Şanlıurfa’nın verimli meralarından faydalanmak
için Doğu Anadolu’dan yollara düşerek Şanlıurfa’ya gelirler, meralarda konaklamak
için köy tüzel kişiliklerine bedel ödeyerek konaklarlar, bahar mevsiminin bir
kısmını burada geçirip tekrar kuzeye giderler. Bu meralar valilikçe oluşturulan
‘mera komisyonu’ ile korunuyor ve üzerlerine bir çivi dahi çakılmasına müsaade
edilmiyor.
MAHALLE
SAKİNLERİ ŞAŞKIN
Yıllar
içerisinde merayı sürdüğü, ağaç ektiği, ev yaptığı için şikayet edilen çok
sayıda vatandaş yargılanıp hapis cezası aldı. Vatandaş söz konusu olduğunda üzerine
bu kadar titrenen meraların, kimseden görüş alınmadan bir yazı ile arsaya
çevrilmesi mahalle sakinlerini şaşkına çevirmiş durumda.
Sorumlu Değerleme Uzmanı Müslüm Yıldırım, normal şartlarda 3194 sayılı İmar Kanunu’na göre bir yeri arsaya çevirebilmek için öncelikle birçok kurumdan görüş alınıp 1/5000 ve 1/1000’lik uygulama imar planları hazırlanmaması gerektiğine dikkati çekti.
YILDIRIM:
ÇEVRESİ VERİMLİ FISTIKLIKLAR VE TARIM ARAZİLERİ İLE ÇEVRİLİ
“Bir arazi
imar planındaki kamuya terk edilmesi gereken yolları, yeşil alanları, sosyal donatıları
kamuya terk etmeden arsa vasfını alamaz” diyen Yıldırım, şunları söyledi:
“Ancak
2018 yılında alınan 1 no’lu Cumhurbaşkanlığı kararı ile Çevre, Şehircilik ve
İklim Değişikliği Bakanlığına belediyelerin tüm yetkileri verildi. Hatta daha
fazlası… Şehirde yaşayanlara, şehrin kurumlarına, belediye meclislerine
sormadan, hatta İmar Kanunu’na bağlı kalmadan 2018 yılında bakanlığa bağlanan
TOKİ‘ye istediği planı istediği yere yapma yetkisi verildi. Bu kararname 2019 yılında CHP ve Danıştay
tarafından Anayasa Mahkemesine taşınıp iptali istendi. Anayasa Mahkemesi 5 yıl
sonra Cumhurbaşkanlığı’nın 1 no’lu kararnamesinden 37 maddeyi 2024 yılının
Şubat ayında iptal etti. Ki bu iptaller hükümetin canını sıktı. İptal ettikleri
için de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına bağlı Mekânsal
Planlama Genel Müdürlüğü'ne verilen kamuya ait tescilli araziler ile tescil
dışı arazilerin vasıflarını değiştirme yetkisiydi. Ancak bu iptal kararı 9 ay
sonra yürürlüğe girecek.”
Şanlıurfa’nın
mera diye bilinen en kıymetli alanlarının bu iptal kararı öncesi apar topar
arsaya çevrilmesini “manidar” bulan Müslüm Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Üstelik
bu meraların çevresi verimli fıstıklıklar ve tarım arazileri ile çevrili. Bir
yer arsaya çevrilince etrafı n’olur sizce? Eski durumunu koruyabilir mi? Oluşan
baskıyla özelliklerini kaybederler. Kaşmer Dağı’na imar yapılınca şehir ile arada
kalan Aşık Mahallesindeki 200 yıllık fıstık bahçeleri kalır mı? Kuşluca imara
açılınca Gölpınar, Hamurkesen, İçkara, Sancak mahallelerindeki fıstıklıklar
kalır mı? Şehri bilmeyen, coğrafyayı tanımayan bürokratların “parsel sorgu”
programı üzerinde aldıkları kararlar bunlar. Bunların çoğu konut üretmek için
değil, arsa üretip ihale ile satmak için oluşturuldular.”
“TARIM
ARAZİLERİNİN KALBİNE HANÇER SAPLAMAK GİBİ”
“Devlete
kaynak gerekiyor olabilir ama buralardan olmamalı” diyen Müslüm Yıldırım,
değerlendirmesini şöyle tamamladı:
“En başta buna, haberleri varsa, muhalefetinden tut, iktidarına kadar şehrin siyasileri, belediye başkanları karşı çıkmalı. Akabe’den Aligör’e kadar boş ve dağlık alanlar var. Buralar değerlendirilmeli. Özellikle 12 milyon metrekarelik Kuşluca kararı yeniden gözden geçirilmeli. Çok yanlış bir seçim. Etrafındaki milyonlarca metrekarelik tarım arazilerinin kalbine hançer saplamak gibi bir şey. Yazık olur fıstıklıklara… Zamanında Kırkpınar’daki meranın taş ocağına kiralanmasına karşı çıkan Urfalıları neden sahada göremiyoruz? Onların da haberi yok herhalde”.
BİHA
0 Yorum