Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) Şanlıurfa İl Başkanı İbrahim Coşkun, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından mart ayı enflasyon rakamlarının açıklanmasının ardından yazılı basın açıklaması yaptı.
COŞKUN: ZAM ENFLASYON KARŞISINDA ERİDİ
Coşkun, Kamu İşveren Heyeti'nin teklifi ve Hakem Kurulu'nun tescili sonrası kamu görevlilerine yapılan yüzde15 oranındaki artışın ilk üç ayda enflasyon karşısında eridiğini vurgulayarak, “2024 Mart ayı enflasyon oranı yüzde 3,16 yıllık enflasyon yüzde 68,50 olarak açıklandı. 3 aylık enflasyon yüzde 15,06 gerçekleşti. Kamu İşveren Heyeti’nin teklifi ve Hakem Kurulu’nun tescili sonrası kamu görevlilerine yapılan yüzde 15 oranındaki artış, ilk üç ayda enflasyon karşısında erimiş oldu” ifadelerini kullandı.
Coşkun’un açıklamasının devamında şunlar yer aldı:
“Memur-Sen olarak, 7. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde piyasanın gerçeklerini ve enflasyon beklentisine dair gerekçeleri açıkça yansıtarak; gerek Kamu İşveren Heyeti’ne gerekse de Hakem Kurulu’na ilettik. Hakem Kurulu, ismi ve kuruluş gerekçesi itibariyle enflasyona dair beklenti ve tahminleri adil ve makul bir seviyede yorumlayabilseydi kararları tartışılmayacak, alım gücüne yapmış olduğu katkı kamu görevlileri tarafından takdir edilecekti. Maalesef enflasyon artışı ve alım gücünde yaşanan düşüş, Memur-Sen’in tekliflerinin ve tepkilerinin haklılığını ispatlıyor.
‘FİYAT ARTIŞLARI DURDURULAMIYOR’
Özellikle yılbaşı itibariyle maaş/ücretlere yapılan artıştan daha fazlası mal ve hizmetlere yansımış, Şubat-Mart ayı itibariyle de emtia, kira ve zorunlu harcamalara yansıyan fiyat artışı daha da hissedilir hale gelmiştir. Para ve maliye politikası tarafında gerçekleştirilen sıkılaşma politikaları henüz piyasalara ve sabit ücretlilerimizin gelirlerine yansımadı. Fiyat artışlarında oluşan süreklilik, geleceğe dair ihtiyaçların bugünden temin edilmesini ve talep tarafında artışı destekliyor. Bu döngü içerisinde alım gücü düşüyor, fiyat artışları ise devam ediyor. Bütün sabit gelirliler için en önemli ve öncelikli konu; fiyat istikrarının sağlanması, enflasyon rakamlarının tek haneye düşürülmesidir.
‘VERGİDE ADALET SAĞLANMALI’
Vergi yükü içerisinde; dolaysız vergi yüzde 30’lara, dolaylı vergi yüzde 70’lere kadar yükselmiş durumdadır. Vergi yükündeki adaletin sağlanması, gelir dağılımında hakkaniyetin tesisine destek olacaktır. Vergi gelirlerinin, kamu görevlilerimiz başta olmak üzere sabit gelirliye daha fazla yük oluşturmasına müsaade edilmemeli, çok kazanandan çok, az kazanandan az vergilendirme politikası hayata geçirilmelidir.
‘ENFLASYONU İNDİRMENİN YOLU SABİT GELİRLİLERDEN TASARRUF YAPMAK DEĞİLDİR’
Alın terine verilen haktan, emeğin ücretinden enflasyon yükselmez, enflasyonu indirmek; emeğin hakkından, alın terinin karşılığından kısmakla sağlanmaz.Özellikle son dönemlerde sabit gelirlilere ve kamu görevlilerimize yönelik ifade edilen ‘tasarruf-tedbir-kısıtlama’ mesajları, enflasyonu indirmeye ya da fiyat artış hızını yavaşlatmaya yönelik gerçekçi ve kabul edilebilir bir açıklama değildir. Kamu görevlilerimiz başta olmak üzere sabit gelirlilerin alım gücünü azaltarak ve harcamalarını engelleyerek enflasyonun düşmeyeceği görülmeli, bu beyanlardan vazgeçilmeli; personel istihdamı ya da personel harcaması kısıtlaması ile enflasyonun indirilemeyeceği bilinmelidir”.
BİHA
0 Yorum